Merhabalar Aytuğ Bey, bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

1983 yılında Karadeniz Ereğli’de doğdum. Kdz Ereğli’de 50 yıldır esnaflık yapan BSH Yetkili Servisi Kerim Gümüş ve Emekli Öğretmen Nuriye Gümüş’ün ortanca çocuğuyum. Tanzer ve Emrah isimlerinde başarılı iki müzisyen kardeşim var. İlkokulu Cumhuriyet ilkokulunda okudum. Emekli Öğretmen Sevgi Akad’ın şanslı öğrencilerinden biriydim. Ortaokul ve Lise öğrenimimi 2001 yılında Karadeniz Ereğli Anadolu Lisesinde tamamladım. En yakın arkadaşlarım ile oldukça keyifli, eğlenceli gençlik yıllarım oldu; büyük bir çoğunluğu ile hala görüşüyoruz. Bursa Uludağ Üniversitesinde Gıda Mühendisliği bölümünde lisans eğitimi aldım. Üniversite yıllarımda Nestle, Sütaş, Aroma gibi sektörün öncü firmalarında dönemsel stajlar yaparak 2005 yılında üniversiteden mezun oldum. 2005-2006 yıllarında Londra’da bulundum. İngilizcemi geliştirebilmek için ek eğitimler aldım. Londra’daki eğitim sürecimde masraflarımı karşılayabilmek amacıyla restaurant ve publarda farklı işlerde çalıştım. Türkiye’ye döndükten sonra iş hayatıma 2006 yılında DiasaCarrefour’da Ürün Şefi olarak başladım. 15 yıllık profesyonel iş tecrübem içerisinde Real-Metro Grossmarket, ATU Duty Free, ADEL Kalemcilik, BİM Birleşik Mağazalar A.Ş. gibi uluslararası şirketlerde Satınalma Müdürlüğü, Ticaret Müdürlüğü, Organize Ticaret Satış Müdürlüğü, Satınalma Grup Müdürlüğü gibi farklı görevler üstlendim.

Şu an nerede çalışıyorsunuz? Mesleğiniz ve çalışmalarınız hakkında bizi bilgilendirebilir misiniz?

Şu anda BİM Birleşik Mağazalar A.Ş.’de Satınalma Grup Müdürü olarak çalışmaktayım. Türkiye’deki tüm sosyoekonomik sınıflardaki her bir bireyin kaliteli ürünleri uygun fiyatlarla satın alabilmesi için yoğun emek harcayan ekibin bir parçasıyım. İçinde bulunduğumuz zorlu koşullarda önemli sorumluluğumuz olduğunu hissediyorum. Bu sebepten bu işi yaparken sadece çalıştığım şirket için değil Türkiye’de yaşayan herkes için işimin hakkını vermeye çalışıyorum. Sorumluluklarıma sadece profesyonel bir iş olarak değil; özellikle dar gelirli insanların evlerine daha fazla ürün alabilmesi ve mağazalarımızda sepetlerini doldurabilmesi için bir sosyal sorumluluk çalışması olarak da bakıyorum. Ekip arkadaşlarım ile birlikte ürünlerin geliştirilebilmesi için gerekli tüm aşamalardan sorumluyuz. En çok ihtiyaç duyulan ürünlerin hammadde fiyatlarını tarladan takip etmeye başlayarak doğru kalitede ve doğru fiyatlarla tedarik edilmesi; ambalajlarının uygun, pratik ve çekici olması; en uygun satış fiyatları ile sunulabilmesi ve ürün geliştirmeleri yaptığımız çalışmalar arasındadır. Bu sebeple ekip olarak hangi ürünü nasıl bir fiyat yapısı ile raflarımızda konumlandırabileceğimiz konusunda önemli bir uzmanlığımız bulunmaktadır. Raflarımızda konumlandıracağımız tüm ürünleri belirli deneme satışlarına tabi tutup, performansı iyi olan ürünler için bu ürünü Türkiye’nin en zorlu bölgelerindeki insanlar alabilir mi bakış açısıyla değerlendiriyoruz. Bununla birlikte haftalık yayınlanan dönemsel afişlerimizde tüketicilerimize Türkiye’de daha önce hiç satılmamış yenilikçi ve ilgi çekici ürünleri, lezzetleri sunabilmek üzere üreticilerimiz ile devamlı araştırma ve geliştirme çalışmaları yapıyoruz.

En son ne zaman Ereğli’ye geldiniz? Bu süreçte Ereğli’de nelerin değiştiğini düşünüyorsunuz?

Covid-19 döneminde ailemi riske atmamak için maalesef hiç gelemedim; en son Covid-19 salgını başlamadan önce gelmiştim. Ereğli’ye her gelişimde genel olarak mimarinin değiştiğini gözlemliyorum. Çocukluk yıllarımın geçtiği lojmanların terk edilmiş bir alan olduğunu görüyorum. Doğduğum ve büyüdüğüm şehrin doğallığına, güzelliğine şahit olmuş biri olarak biraz üzülüyorum. Eminim ki Ereğli’de güzel değişimler de oluyordur. İki, üç günlük kısa ziyaretlerde maalesef çok farkına aramıyorum. Büyükşehirlerde olan marka perakendecilerin, marka kahve dükkanlarının Ereğli’ye gelmiş olması dikkatimi çeken diğer değişimler arasındadır.

Ereğli’nin en çok neyini özlüyorsunuz?

Başta ailem olmak üzere çocukluk arkadaşlarımı, eski dostlarımı çok özlüyorum. Bunun dışında özlediklerim saymakla bitmez. Pideci Hasan Kuru amcamın lezzetli kıymalı yumurtalı pidesini, Çınaraltı’nda Ereğli simidi ile içilen bir bardak çayın keyfini, çocukluk arkadaşlarımı görebilmeyi, gençliğimizin geçtiği Karadeniz Ereğli Anadolu Lisesi’ni ziyaret edebilmeyi, eski dostlarla karşılaşıp sohbet edebilmeyi, sahilde yürüyüş yapabilmeyi çok özlüyorum.

Ereğli ile ilgili hatırladığınız ya da unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Unutulmayacak bir çok anım olduğunu söyleyebilirim. Sahil yürüyüşü sonrasında ulaşılan askeri plajda geçirilen harika yaz günlerimiz, çilek festivalindeki eğlencelerimiz, KEAL Çilek gecemiz, okuldan kaçıp arkadaşlarımla otostop ile giderek üç evlerde denize girmelerimiz, KEAL’deki can arkadaşlarım Upkuntlar ile lojmanlardaki keyifli sohbetlerimiz ilk aklıma gelenlerden bazılarıdır.

Ereğli denildiğinde aklınıza gelen 3 şey nedir?

Ereğli Demir Çelik, Osmanlı Çileği, Tarihi Çınaraltı

Boş zamanlarınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız?

Boş zamanlarımda ailem ve arkadaşlarım ile seyahat etmekten, yeni yerler görmekten, yeni lezzetler tatmaktan hoşlanırım. Bu sebeple evde veya arkadaşlarımla olduğum ortamlarda devamlı seyahat organizasyonları yapmaya çalışan biriyimdir. Pandeminin bir an önce bitmesini ve seyahatlere devam edebilmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

Hayatta sizi en mutlu eden şey nedir?

Herhangi bir insanın hayatına dokunabilmek, onun için faydalı bir şeyler yapmaya çalışmak beni en çok mutlu eden şeydir.

Share.

Comments are closed.

Exit mobile version