Sanat ilkçağdan günümüze gelinceye kadar birçok düşünürün ilgi odağı olmuştur. Sanat nedir? İnsan ve yaşamla ilişkisi nedir? Sanatın işlevi nedir? Sanatın ne olduğu konusu hala tartışılmakta, kavram olarak varlığını sürdürmektedir. Ne olduğunu tanımlayamadığımız sanatın ürünleriyle ilişki kuruyoruz. Kişiler sanat eserleriyle karşılaşıyorlar, eserleri anlayacak ve değerlendirecek kadar zaman ayırmıyorlar.
Artık her alanda olduğu gibi çok çabuk varılan kararlar sonucunda her şeyden en kısa zamanda ne kazanabilirim düşüncesiyle davranış geliştiriyorlar. Artık sanat; üreticisi ve alıcısı arasında popüler olan alışverişe dönüşür. Bu isimleri medya, moda ve maddiyatı olan kişiler belirlemektedir. Artık, “Ben ne yapsam beğenilir, alınır, satılır?” kaygı ve düşünceleri öne çıktığı için bu eserlerin birçoğuna sanat eseri diyemiyoruz. Bu her alanda önümüze çıkmaktadır. Sinema, müzik, plastik sanatlarda dahası dahası sanatın her alanında… Popüler sanat kişiyi özünden uzaklaştırıp yozlaştırır, sanatla icra eden birisi için de bu en yok edici durumdur.
Sanat üreten kişinin kendi arka bahçesinde dolanması, tüm çevre, ekonomik ve siyasal etkileşimleri irdeleyip ortaya eserler çıkarması gerekmektedir. Kalıcı ve gerçek eserler böyle üretilmelidir. Örneğin Massacia, Rembrant, Michelangelo, Leonardo böyle yapmıştır. Hiçbir baskı hiçbir popüler kültüre boyun eğmeyip kendi orjinlerini ortaya çıkarıp üslup yaratmışlar ve ölümsüz olmuşlardır. Şimdi seçeneği günümüz sanatçılarına ve adaylarına bırakıyoruz.
Sevinç Yıdız GÜZEN – Erdemir And. Güzel San. Lisesi Resim Öğretmeni